Pages

18 Şubat 2010 Perşembe

Sevgililer Günü-Nba All-Star-Recep İvedik 3-Star Wars-5. Komite-Tatil



Hepsi mi üst üste gelir evladım?! hepsi mi üst üste gelir yavrum?! adamı vururlar koçum! ulan zaten toplasan 14 gün tatilim var.o tatilden sonraya sınav koyan zihniyeti,star wars'ları çok ters zamana koyan cnbce'yi, All-Star'ın geç olmasının sebebini(sövemiom buraya), recep ivedik 3'ü bnm gitmemden 2 gün önce sinemalara getiren Şahan'ı...

Ama sevgililer günü iyiydi bea! valla bak hele şimdi nooldu! ben buna bi daha aşık oldum! he sana aşık oldum yine salak,sana! hergün seviyorum zaten seni, hergün de seveceğim amaaa bu adana tatilimde sadece 1 gün görüşemedik ki bu bzm için bir rekor.umarım 1 ay sonra yine adana'ya gelirim.

bunun akabinde herhalde bizim pudra şekeri 2 yalan olacak gibi duruyor.herşey hazır ama çok az zamanım var ve ben boş zamanımda adana'ya gideceğim.gerçi birileri bi gaz verse bana, biraz yardım etse çok kral bir film yapacaz bu sefer ammaaaaa...

eğer bunu okuyorsa buradan Muhsin Güllü'ye bir çift lafım var! sen git rakip firmanın filminde oyna,bize haber verme ondan sonra da gel rol dilen(dilenmedin mi lan :D :D).tamam dilenmedin hadi kabul ettim.

aha bu akşam yolcuyum! (tabii ben bu yazıyı 15 şubat pazartesi akşamı yazdım) gidecem de noolacak? istanbulda paso gezmişim,adana'da paso gezmişim,şimdi gidecem 3 metrekarelik elazığ'ya! bide soğuktur orası şimdi...

ne all-star'ı izledim,ne recep'i,ne star wars'ı,ne de sınava çalıştım...

13 Şubat 2010 Cumartesi

Makina'nın Kızı


geçenlerde bildiğiniz üzere last.fm 2009'un en iyilerini seçmiş.30 kişilik listeye bakarken bi iki tane grubu falan da not ediyordum.bi iki şarkılarını dinleyip albümlerini temin ediyordum ama içlerinde bir tanesi vardı ki beni benden aldı.belki biraz popa kayıyordu(bence pek kaymıo) ama çok,çok güzel bir albüme sahip.ben zaten kadın vokallerin hastasıyım ve bu albüm bana ilaç gibi geldi!

Florence + The Machine.İsim biraz farklı değil mi?.ismin hikayesini wikipedia'dan öğrenebilirsiniz ama içinizden "olum onur kim şimdi uuraşacak git bul,sonra oku ingilizcesini,bi bok anlama falan filan..." diyen olabilir.onlar için hikayeyi ben anlatiiim.Florence Welch ve Isabella die bir arkadaşı zamanında bazı yerlerde performans için çıkarlarmış.Isabella'ya Machine derlermiş ve çıktıkları yerde Florence Welch ve Isabella Machine die duyurulurlarmış.espri olarakta ileride Florence Robot is a Machine ismini almışlar.şimdi artık tabii ki işi büyütmüşler,şehir merkezinde 2-3 şube de açınca bunlar kendimize bi çeki düzen verelim demişler.şimdi Robert Ackroyd (guitar), Christopher Lloyd Hayden (drums), Isabella Summers ('Isabella Machine') (keyboards), Mark Saunders (bass) and Tom Monger (harp) olmak üzere bu şekilde Florence'in arkasında yer alıyorlar(wikipedia'dan kopyala yapıştır yaptıım nasıl belli oluo bea:)).tabii farklı elemanlar da zaman içinde bu oluşum içinde yer alıyorlar.son hal olarakta Florence + The Machine olarak Lungs albümünü çıkarıyorlar.

Lungs alternative,indie bir albüm ve FTM'in sound ise soul-inspired indie rock(o ne demek lan?) olarak göze çarpıyor.2009 yapımı olan bu albüm İngiltere'de çıktığı anda 1 numaraya yükselmiş ve Avrupa'da 13. sıraya çıkmış.Peki ben niye bu albümü bu kadar detaylı anlatıorum kardeşim? aşağıya yaziim bari kendi yorumumu.

Uzun zamandır böyle bir albüm dinlememiştim arkadaşlar.her şarkı mı güzel olur arkadaş? her şarkı mı kendini bir kere daha dinlettirir! arka plandaki müzik ve melodiler olağanüstü.The Machine kısmı çok iyi bir iş çıkarmış.Florence kızımız da o güzel sesini her şarkıya çok iyi yedirmiş.şimdi size albümden şu şarkı daha ön plana çıkıo falan diemicem çünkü o kadar güzel ki şarkılar her moda,her havaya göre şarkı yapmışlar fakat "kiss with a fist" jennifer's body filminin soundtrack şarkısıymış."Hurricane Drunk'ı" ise geçenlerde bi reklamda dinledim ama hangi reklamda bilmiyorum.

Sonuç olarak keşfettiğim en iyi 5 grup içine rahatlıkla girerler diyorum yada şöyle diyeyim bu albümle girerler.Lungs gerçekten çok güzel bir albüm olmuş ve kesinlikle çok saygıdeğer-emek verilmiş.alayınıza tavsiye ediyorum ve kesinlikle dinleyin diyorum.pişman kalmazsınız.
Florence + The Machine - 9/10

6 Şubat 2010 Cumartesi

Üç Film Birden!


tatile girince tabii ki de film izleme heyecanım depreşti çünkü yurtta kolay kolay film izleyemiyordum.şimdi tatilde de hep dışarıdayım ve geziorum,içiyorum falan filan ama benm tatil anlayışım bu değilki.benim tatil anlayışım evde oturmak,bilgisayarda Dragon Age:Origins,Batman Arkham Asylum,Mass Effect 2 gibi oyunlar oynamak.sabahtan akşama kadar hep evde ve bilgisayarda olmak istiyorum.3-4 gün bana yeter sanırsam.benm tatil anlayışım bu çünkü en çok bunları özlüorm.neyse istanbul'da arada sırada bi iki film izledim.bunlardan üç tanesini şimdilik yazacağım.umarım yararlı olur heppppiniizee!
Chungking Express

Bu film bayaadır arşivde duruyordu,çok da merak ediyordum açıkçası çünkü bu film uzakdoğu filmleri arasında bir kült film olarak görülüyordu.çoğu kişinin arşivinde görüyordum.bi şekilde buldum filmi fakat çekimi kötüydü yani sanki tv'den çekmişler gibiydi.ayrıca altyazısınıda anca buldum.Neyse filme gelirsek Kar Wai Wong'un herhalde en iyi filmi diyebilirz.ben diğer filmlerini şu an itibari ile izlemedim ama çoğu zaten kndi izlenecek listemde varmış.onları da izleyeceğiz zamanı gelince.Kar Wai Wong filmlerinin çoğunda Tony Leung ve Faye Wong'u oynatıyor.2046'da da başrolde oynuyorlar zaten.Filme gelirsek ben bu filmden bi bok anlamadım.yani şöyle; şimdi film senaryo olarak hoş,konu sıkıcı ama eğlenceli.muhabbetler aynı tarantinovari,saçma ama eğlenceli.bu filmin imdb'de bu kadar iyi puan almasını ve milletin bu kadar sevmesini ben anlayamadım.gerçekten farklı bir film ama o kadar güzel mi bilmiyorum.imdb'nin bana hayal kırıklığı yaşatan bir filmi daha çıktı.insanlar bu filme güzel demek için kafalarını öyle bir yormuşlar ki,hepsi filozof olmuş! bu filmi beğendim beğenmesine ama dediğim gibi 8.0 eder miydi? bu arada bu filmi izledikten sonra kendimi resmi olarak bir Faye Wong manyağı ilan edebilirim.bu filmdeki rol yaptığı kızla evlenmek istiyorum.bu kadar tatlı bir insan olabilir mi? böyle bir kız arkadaşım olsun,50 milyar borcum olsun hüleaaayynn! 7.6/10

Issız Adam

Sonunda izledim arkadaş.gelen geçen sırf bu filmi izlemedi
m die beni azarlıyordu.ben Kurtlar Vadisi Irak'ı da bu yaz izledim noolcak lan?! iş türk filmlerine gelince içimde bir izleme isteği olmuo hacı ben ne yapiiim.bunu böyle yapan yegane filmlerden biri de yumurtadır.15 dakka izledim ve kalktım.bir daha yüzüne bile bakmadım filmin.film dediğin üzerinde 3 hafta düşündürtmemelidir, o düşüncesini 2 saat içinde etkili bir şekilde vermelidir ama yok! bizim eleştirmenler 2 hafta boyunca konuşur da konuşur.neyse...konu buraya nasıl geldi lan?! biz ıssız adam'a geri dönelim.beni bilen bilir ben çağan ırmak'ı sevmem.sevmememin nedeni kıskançlık olabilir çünkü onun yaptığı atılımı ben yapacaktım lan sinema sektöründe.benim planlarımı çaldı çakal! babam ve oğlum filmini çok ama çok gereksiz buldum ve bu yzden bir linç edilmediğim kaldı.tamam film ilk filmi olup,güzel çekilmiş olabilir fakat 10. dakikadan itibaren sürekli ağlıyoruz arkadaş.ben insanların kalbine dokunayım,onlarda bu güzelliği hissetsin mantığıyla yola çıkmış ama arkadaş kalbimize tecavüz edio arkadaş! ben bu filmi otobüs yolculuğunda izledim,milletin zırlamasından ve sümkürmesinden uyuyamadım! film bitio bu seferde 40-50 yaşındaki kadınların film gerçekmiş gibi dedikodu yapması başlıyor.bu yüzden ben bu adamı sevmem fakat yiğidi öldür ama hakkını ver yada yiğidi öldür kaskını ver...neyse bunun gibi bişeylerdi işte.çağan ırmak ıssız adam'la gözüme girdi(sanki adamın ideali benim gözüme girmek gibi anlatıorum hea).konu iyi ama oyuncular daha da iyi.cemal hünal hakkında bir yorumum var.bu adam necati şaşmaz gibi rol modeli.sadece model,rolünü yapamıo bence ancak bayan oyuncu seçimi süper olmuş.melis birkan cuk gibi oturmuş.öyle uymuş ki role başka birini düşünemiyor insan onun yerine.mekanlar oldukça güzel ve müzikler fevkalade.çok çok güzel bir film olmuş yaw.bu tarz filmlerin devamı gelmeli diyorum.bu arada eğer dışarıda ıssız adamlar varsa dünyanın en salak insanlarından bazıları olduklarını söyleyebilirm. 7.5/10

The Boy In The Striped Pyjamas

işte bu filmler arasında en iyisi.gerçekten izlediğim en iyi 25 film arasına rahatlıkla sokacağım bir film.Yönetmen Mark Herman ve başrollerde Vera Farmiga ve David Thewlis var.Konusu ise Nazi askeri bir babanın ve vefakar bir annenin oğlu olan bruno'nun yeni taşındıkları evin bir toplama kampının yanında olmasını öğrenmesi ile şekillenir.konu tamamen bu olaylara bruno'nun bakış açısını göstermektedir ve onun etrafındaki olayları göz önüne serer.çok ağır bir konusu ve sonu olan bu film insanlığa bir tokattır bence.bayaa büyük bir tokat hemde.herkesin kesinlikle izlemesi gereken bir film.çok sarsıcı bir senaryo.zaten film John Boyne'un aynı adlı romanından uyarlanmıştır.filmin benim için önemli bir diğer yanı yönetmenin benmle aynı kafada olması.en azından bu filmde öyle olmuş.müzikler,mekanlar,konu hatta çekimler.filmi izlerken sanki ben çekmişim gibi hissettim.herşey o kadar rahat oturmuş ki.filmi çok beğendiğimi ve sonuna kadar tavsiye ettiğimi söyleyebilirim.bu filmi izlediğinizde bruno ile bir yolculuğa çıkacaksınız ve er geç bruno ile ter örgülere varacaksınız.böyle tel örgüler dünyanın dört bir yanında var, umarım asla rastlamak zorunda kalmazsınız. 8.3/10

1 Şubat 2010 Pazartesi

Gizem'li Birgün...


cuma akşamı istanbul'a indiğimde çok ama çok heyecanlıydım çünkü bundan bi önceki yazıda yazdığım üzere bu tatile çok ihtiyacım vardı ve elazııdan bir süreliğine kopmam lazımdı.cuma gecesi rötarlı da olsa geldim ya istanbul'a....çok şükür beaa kardeşim!

cuma gecesi tabii baba ve babaanne ile hasret giderikten sonra birazda bilgisayarla hasret giderdik ve iyi biiir uyku!

cumartesi günü çok sevdiğim arkadaşım gizem'le gezmeye gidecektik(sanki altın gününe gidiomuş gibi yazdım be!).babamın evde bunalmasından dolayı 4'te buluşacağımız noktaya 3.25'te geldim.kendisi 'hadi gel çıkalım,biraz da gezeriz' cümlesi ile beni cezbetti ama stadın orada,çevreyolunda bırakıp gitti beni! kendi babam bile bana bööle kazık attı.neyse efendiler,boğa heykeline vardığımda 3.25 civarıydı.kız 4'te gelecek ve kartaldan gelecek.iyi hoş...

saat 3'te beni aradı ve çıktım geliyorum dedi gizem, bende tahminen 4 gibi orada olur dedim ama demez olaydım.gizem saat 4'te mesaj çekmez mi anca bostancıya geldim die! laaan naasıl olur modundayım ben tabii ki! daha en az 25 dakkalık yolu var bu trafikle.tam 1 saat 8 dakika boğa heykelinin yanında bekledim.o kadar yordu ki sanki boğanın tecavüzüne uğradım! tabii her zamanki gibi insanlar hep beni bulur böyle yerlerde adres sormak için.memleketim ve yaşadığım yerler dışında her şehirde bana adres sorulur arkadaş! adamın sorduğu yeri biliodum! sonra önümden bi adam geçti ve ortamın rengi-kokusu değişti,bir tane bile çirkin kız-kadın görmedim(yazgülü duyuyosan her an ayrılabilirim senden :)),itfaiyeler ve ambulanslar bir hışımla geçtiler falan da filan...

Neyse beklenen insan geldi,çok mutlu oldum çünkü tam kafama göre bir arkadaşım ve çok güzel birgün geçirdi bana.doğum günümüzü kutladık,akmar'a gittik,süt dilimi yedi(bana bir parça yedirdi:)),saklı bahçe diye çok güzel bir yere götürdü ki herkese tavsiye ediorum.girişi belli olmayan ve harbiden de saklı bir yer.hatta oturduktan sonra önümüzden yiğit özgür ve tayfası geçmiş,tabii gizem saolsun onlar geçtikten 5 dakka sonra az önce yiit özgür ve tayfası geçti diyiince bi hyecanladm ama gözlüüm yoktu zaten göremezdim.harbiden de iyi bigündü ama beni bir yere götürdü ki sormayın!

Kendi deyimiyle 'istanbuldaki en güzel mağaza'.ciddi ciddi öyleydi ve bi an için çok zengin olmak istedim çünkü bütün mağazayı almak istedim.kadıköyde zuhal sokakta The Dreamers die bir mağaza.bu mağazada tamamen figürler,büstler var ama böyle oyunların,filmlerin,di
zilerin,bazı fenomenlerin,süper kahramanların vs vs...görmeniz lazım insan hiç çıkmak istemiyor.tam bir koleksiyoncu mekanı,koleksiyon merkezi! tam anlamıyla bir cennet! adama zaten hırsızlık yapabileceğimi samimice söyledim.kesinlikle gidin ve görün ama yanınızda parayla gidin çünkü eliniz boş çıkınca çok kötü oluyorsunuz.bende yakın zamanda internetten alışveriş yaparım gibi geliyor.bu arada internet siteleri de var hemen veriiim.Dreamers Figure

çok güzel bir cumartesi gününün ardından tabii ki gizeme çok teşekkür ediyorum! saol gizemcim.neyse hadi yazı bitsin burada daha çok işim var...