Pages

6 Şubat 2010 Cumartesi

Üç Film Birden!


tatile girince tabii ki de film izleme heyecanım depreşti çünkü yurtta kolay kolay film izleyemiyordum.şimdi tatilde de hep dışarıdayım ve geziorum,içiyorum falan filan ama benm tatil anlayışım bu değilki.benim tatil anlayışım evde oturmak,bilgisayarda Dragon Age:Origins,Batman Arkham Asylum,Mass Effect 2 gibi oyunlar oynamak.sabahtan akşama kadar hep evde ve bilgisayarda olmak istiyorum.3-4 gün bana yeter sanırsam.benm tatil anlayışım bu çünkü en çok bunları özlüorm.neyse istanbul'da arada sırada bi iki film izledim.bunlardan üç tanesini şimdilik yazacağım.umarım yararlı olur heppppiniizee!
Chungking Express

Bu film bayaadır arşivde duruyordu,çok da merak ediyordum açıkçası çünkü bu film uzakdoğu filmleri arasında bir kült film olarak görülüyordu.çoğu kişinin arşivinde görüyordum.bi şekilde buldum filmi fakat çekimi kötüydü yani sanki tv'den çekmişler gibiydi.ayrıca altyazısınıda anca buldum.Neyse filme gelirsek Kar Wai Wong'un herhalde en iyi filmi diyebilirz.ben diğer filmlerini şu an itibari ile izlemedim ama çoğu zaten kndi izlenecek listemde varmış.onları da izleyeceğiz zamanı gelince.Kar Wai Wong filmlerinin çoğunda Tony Leung ve Faye Wong'u oynatıyor.2046'da da başrolde oynuyorlar zaten.Filme gelirsek ben bu filmden bi bok anlamadım.yani şöyle; şimdi film senaryo olarak hoş,konu sıkıcı ama eğlenceli.muhabbetler aynı tarantinovari,saçma ama eğlenceli.bu filmin imdb'de bu kadar iyi puan almasını ve milletin bu kadar sevmesini ben anlayamadım.gerçekten farklı bir film ama o kadar güzel mi bilmiyorum.imdb'nin bana hayal kırıklığı yaşatan bir filmi daha çıktı.insanlar bu filme güzel demek için kafalarını öyle bir yormuşlar ki,hepsi filozof olmuş! bu filmi beğendim beğenmesine ama dediğim gibi 8.0 eder miydi? bu arada bu filmi izledikten sonra kendimi resmi olarak bir Faye Wong manyağı ilan edebilirim.bu filmdeki rol yaptığı kızla evlenmek istiyorum.bu kadar tatlı bir insan olabilir mi? böyle bir kız arkadaşım olsun,50 milyar borcum olsun hüleaaayynn! 7.6/10

Issız Adam

Sonunda izledim arkadaş.gelen geçen sırf bu filmi izlemedi
m die beni azarlıyordu.ben Kurtlar Vadisi Irak'ı da bu yaz izledim noolcak lan?! iş türk filmlerine gelince içimde bir izleme isteği olmuo hacı ben ne yapiiim.bunu böyle yapan yegane filmlerden biri de yumurtadır.15 dakka izledim ve kalktım.bir daha yüzüne bile bakmadım filmin.film dediğin üzerinde 3 hafta düşündürtmemelidir, o düşüncesini 2 saat içinde etkili bir şekilde vermelidir ama yok! bizim eleştirmenler 2 hafta boyunca konuşur da konuşur.neyse...konu buraya nasıl geldi lan?! biz ıssız adam'a geri dönelim.beni bilen bilir ben çağan ırmak'ı sevmem.sevmememin nedeni kıskançlık olabilir çünkü onun yaptığı atılımı ben yapacaktım lan sinema sektöründe.benim planlarımı çaldı çakal! babam ve oğlum filmini çok ama çok gereksiz buldum ve bu yzden bir linç edilmediğim kaldı.tamam film ilk filmi olup,güzel çekilmiş olabilir fakat 10. dakikadan itibaren sürekli ağlıyoruz arkadaş.ben insanların kalbine dokunayım,onlarda bu güzelliği hissetsin mantığıyla yola çıkmış ama arkadaş kalbimize tecavüz edio arkadaş! ben bu filmi otobüs yolculuğunda izledim,milletin zırlamasından ve sümkürmesinden uyuyamadım! film bitio bu seferde 40-50 yaşındaki kadınların film gerçekmiş gibi dedikodu yapması başlıyor.bu yüzden ben bu adamı sevmem fakat yiğidi öldür ama hakkını ver yada yiğidi öldür kaskını ver...neyse bunun gibi bişeylerdi işte.çağan ırmak ıssız adam'la gözüme girdi(sanki adamın ideali benim gözüme girmek gibi anlatıorum hea).konu iyi ama oyuncular daha da iyi.cemal hünal hakkında bir yorumum var.bu adam necati şaşmaz gibi rol modeli.sadece model,rolünü yapamıo bence ancak bayan oyuncu seçimi süper olmuş.melis birkan cuk gibi oturmuş.öyle uymuş ki role başka birini düşünemiyor insan onun yerine.mekanlar oldukça güzel ve müzikler fevkalade.çok çok güzel bir film olmuş yaw.bu tarz filmlerin devamı gelmeli diyorum.bu arada eğer dışarıda ıssız adamlar varsa dünyanın en salak insanlarından bazıları olduklarını söyleyebilirm. 7.5/10

The Boy In The Striped Pyjamas

işte bu filmler arasında en iyisi.gerçekten izlediğim en iyi 25 film arasına rahatlıkla sokacağım bir film.Yönetmen Mark Herman ve başrollerde Vera Farmiga ve David Thewlis var.Konusu ise Nazi askeri bir babanın ve vefakar bir annenin oğlu olan bruno'nun yeni taşındıkları evin bir toplama kampının yanında olmasını öğrenmesi ile şekillenir.konu tamamen bu olaylara bruno'nun bakış açısını göstermektedir ve onun etrafındaki olayları göz önüne serer.çok ağır bir konusu ve sonu olan bu film insanlığa bir tokattır bence.bayaa büyük bir tokat hemde.herkesin kesinlikle izlemesi gereken bir film.çok sarsıcı bir senaryo.zaten film John Boyne'un aynı adlı romanından uyarlanmıştır.filmin benim için önemli bir diğer yanı yönetmenin benmle aynı kafada olması.en azından bu filmde öyle olmuş.müzikler,mekanlar,konu hatta çekimler.filmi izlerken sanki ben çekmişim gibi hissettim.herşey o kadar rahat oturmuş ki.filmi çok beğendiğimi ve sonuna kadar tavsiye ettiğimi söyleyebilirim.bu filmi izlediğinizde bruno ile bir yolculuğa çıkacaksınız ve er geç bruno ile ter örgülere varacaksınız.böyle tel örgüler dünyanın dört bir yanında var, umarım asla rastlamak zorunda kalmazsınız. 8.3/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dil Pabuç Gibi!