Pages

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Bazen...

bazen okula giderken aklıma sen geliyorsun,
geçirdiğimiz günler, sayısız değerli zaman geliyor aklıma,
uzun zamandır görüşemesek de yine de birbirimize yaptığımız ihanetler geliyor,
yıllar önce birbirimizi çok seviyormuş gibi yapışımız fakat en iyi zamanları geçirişimiz,
zihnime kazınmışlar sadece bakmak yetiyor,
sadece bir sıcak mevsim anıları...

artık gençliğimiz bitiyor,
bunu görebilen tek insan benim ve bu beni ürkütüyor,
gönlünce eğlenebileceğimiz zamanlar yada sadece birbirimze ayıracağımız zamanlar yok,
ne çabuk tükeniyor kum taneleri

siyah ojeli güzel tırnaklar,hala hatırlarım o turuncu bikinilerini(galiba turuncuydu)
koskocam ayakta palet gibi terlikler
giydiğin billabong short mayoyu,yüzündeki sivilceleri
birbirimizle deliler gibi atıştığımızı,
güldüğünde 2 üzeri 5 tane olan dişlerinin göründüğünü,
konuşmadığımız zaman bile milletten birbirimiz hakkında bilgi almaya çalıştığımızı,
ilk öpüştüğümüz divanı ve sonrasında kafanı vurduğun pencereyi,
saçlarını ve karnını herşeyden çok sevdiğimi,
koskocaman pörtlek gözlerin olduğunu fakat beni tamamen içine çektiklerini,
paso üstünde terlik deseni olan havlun,siyah levis'ın ve altına giydiğin kırmızı converse'ler...
gözlüğümü takıp ayağımdaki dikenleri çıkarışımızı,
belki dünya üzerindeki en iyi arkadaşlar olduğumuzu,
hatırlarım bunlar bazen, hızlı atar kalbim ama bunların artık birer fosil olması söndürür heyecanımı,
duruyor belki yerinde ama aldığımız yok,

bazen bodrum'a değilde sana geldiğimi düşünür sevinirdim,
o 20 saatlik yol sen varsın diye çekilebilir bir hal alırdı...
dengesizliğin abidesiydin sen ama bi şekilde hoşuma gidiyordu...
ehliyet için eve döndüğümde kendime uzun zaman gelemediğim zamanlar...
gelir yaw aklıma bazen...

bazen okula giderken aklıma sen geliyorsun,
fakülteye geçerken lisenin önünde babanın eski arabasının aynısı duruyor,
hele bir de plaka benzemez mi...
aklımdaki sen, ruhumdaki sen, kalbimdeki sen geliyor aklıma,
işte o zaman farkına varıyorum,
senden eser kalmamış harbiden, bitmiş,
yok artık onlar, yoksun artık sen 16 saat...

2 Mayıs 2010 Pazar

Süt Sevmem Aslında ama Sütü Hiç Bu Kadar Sevmemiştim...

şu an annem yanımda yatıp televizyon izliyor ve televizyonda en çok beğendiğim tuba ünsal var.hülya avşar'ın programına konuk ve o dünya güzeli gözlerinden yaş akıyor.gerçi bu yazının asıl hedefi bu değil.bunlar sadece laf kalabalığı.


bu yazıyı yazmamın nedeni pınar süt'ün son reklamı.zaten annemin elazığ'a gelişi beni çok mutlu etti.bir de o kadar doluydum ki bu aralar herşeyi içime atınca annemin gelişi beni hafifletti.ona hiçbir şey anlatmadım ama onun burada olması bile bana yeter.sanki o beni himayesine alan bir koruma kalkanı.onun evde oturup tv izlemesi bile içimi burkuyor.eve gelince annemin beni karşılaması, evde sıcak bir yemek kokusu, oturup günümü sorması...liseden beri bu duyguyla karşılaşmıyorum.gerçekten hasret kalmışım bunu itiraf etmeliyim.

geçici olduğunun farkındayım ama onun burada olması, "oğlum arkadaşlarınla dışarı çıkacaksan çık ben evde dizi izlerim" demesi bile beni o kdr mutlu ediyor ki...uyurken içeriden onun horultuları, sabah bana kahvaltı hazırlayışı... bilmiyorum ben mi çok sulu göz oldum yada buraya gelişi benim her adana'ya gidişimden farklı mı ama pınar süt reklamının benim üzerimdeki etkisi aşikar.


reklamın hikayesi, sertab'ın sesi ve şarkı sözleri... yarın annemi yolcu edecem ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.ulan adana'da olsam 4-5 günde sıkılırm belki ama o kadar kritik bir zamanda geldi ki.köşeye sıkışmış gibi, yağmurlu bir günde dışarıda kalmış bir çocuk gibi hissederken kendimi o bana bir el veya paha biçilmez bir şemsiye oldu.gerçekten varlığı bile yetti.bütün ailemi sonsuz seviyorum ama anne işte farklı bir olay.ona anneler günü sürprizini verirken bile benim gözüm doldu ulan.benim gözümde herhangi bir yaş gören insan yok gibi bişey fakat bu orhan veli tiyatrosuna gittiğmden beri bana birşeyler oldu diyebilirim.

neyse dediğim gibi onun karşımda oturup çekirdek çitlemesi, kalan pilavı bana verip kendi sadece yemek yemesi, benden habersiz eve birşeyler alması, bana çay yapıp yanına kendi yaptığı dünya tatlısı kekleri bana getirdiği, ben bezelye seviyorum diye adana'dan getirdiği bezelye ve kıyma ile geldiği sabah bana bezelye yapması... ulan nasıl yolcu etçem yarın ben seni?...

pınar süt'ün muhteşem reklamındaki müziğin sahibi sertab erenerin bu reklam için yazdığı şarkı...


annedir yüreği fazla dayanamaz
herkes bıksa benden annem bana doymaz
öper besler beni unutur kalbinde
annem burada olsun bana bişey olmaz

hergün bakar bana kusurumu görmez
günler gece olsa o ışığı sönmez
ellerim büyüdü avuçlarında
bir tek annem olsun bana birşey olmaz...