Pages

24 Ekim 2011 Pazartesi

Sadece Bir Haftada...

Önce bunu aç

Çukurca'da 24 asker şehit oldu ve Van'da yaklaşık 279 kişi depremden dolayı hayatını kaybetti, 1300 kişinin de yaralı olduğu söyleniyor.her an bu rakamlar artıyor.bunların hepsi bir hafta içinde oldu.tam 7 gün içinde.hayatın ortalama 70 yıl olduğunu düşünürsek, 25.550 günlük hayatımızın sadece 7 gününde oldu bu olaylar.bu kadar insan sadece 7 günde hayata gözlerini yumdu.

bu sadece bizim ülkemiz için geçerli değil.bütün dünya için durum böyle.1 günde binlerce insanın öldüğü veya ölmeye bir adım daha yaklaştığı bir dünyada yaşıyoruz.ecelleri ile ölmek bir yana artık doğa ana da bize iyice kızgın.8.8'lik depremin yapamadığını tsunaminin yapması, teröristlerin yapamadığını bir depremin yapması...

o 24 şehidin anasına,babasına,kardeşine söylenenler, biraz değiştirilip bu 279 kişiye de söylenecek çünkü düzeltemiyoruz, çünkü düzeltemiyorlar, çünkü acizler.

göçük altında kalmanın, çatışmada kalmaktan daha zor birşey olduğunu mu düşünüyorsunuz? size sorarım, hiç göçük altında kaldın mı da aklından bu sorunun cevabını bile geçirmeyi kendine uygun görüyorsun? ya da dağlarda, o düzlük ovalarda açık hedef oldun mu da yaşamayı başardın?

istediğimiz oldu aslında.dünya artık bizi konuşuyor.en azından şu anda.maalesef büyüklüğümüzü, cesaretimizi, yaptıklarımızı değil de acımızı konuşuyorlar.bu haftayı konuşuyorlar.bu kanlı haftayı.

kendimi dünya sorunlarına, ülke sorunlarına bilgisayar başından sallayarak kendini bilinçli vatandaş olarak gören "etkisiz elemanlar" olarak görmüyorum, bu yazım eğer size böyle bir bakış açısı getiriyorsa kesinlikle yanlış bir bakış açısı yaratmışım demektir.bu yazıyı yazmamın nedeni şu aslında; Van şehrinden kilometrelerce uzakta oturan bir arkadaşımın, yatmaya korktuğunu söylemesidir.korkuların hep üstüne gitmek gerekir öyle değil mi? peki ölüm korkusunun üstüne gitmeyi başarmış bir insan var mıdır? olduğunu söylese de ölmeden önce korkmamış mıdır o? siz bu gece rahat uyuyacak mısınız? sabahı hiç görememek, bütün herşeyin bitip, karanlıkta hapsolmanın bir gece de geleceğini hiç düşündünüz mü? sabahı senin görüp oğlunun, kızının, ananın, babanın göremeyeceğini düşünmek seni korkutmuyor mu? o zenginliğin, bencilliğin, vefasızlığın, sonraya ertelediğin herşey için artık sonun geldiğini hiç uzaktan göremeden birden yaşamak... korkan insanlara bazen acımayla bakarız ya, ben bu arkadaşıma fazlasıyla katılıyorum.onunla korkmak istiyorum.bence sizde korkmalısınız.

her taraftan yardım yağıyor Van'a, her taraftan lanet okunuyor PKK'ya.artık bunlar ile ilgili kesin çözümler gerekmiyor mu? gerektiğini bile bile neden hala birileri zengin olurken, birileri ölüyor?

Galatasaray tır gönderiyor, gruplar konser veriyor, yerel yönetimler kendi çaplarında yardıma uğraşıyorlar, akut ekipleri bir saniye dinlenmeden yardım eli uzatıyor herkese, real madrid hatta slash bile bu olanlar ile ilgili duyarlılık gösterip yazı yazıyorlar, duygularını dile getiriyorlar.bütün türkiye her televizyonu açtığında, o insanları gördüğünde, o haberleri okuduğunda içi kötü oluyor, gözleri doluyor ve gerçekten birşey yapmak için uğraşıyor.peki biz neden illa bir acı durumunda, bir felaket durumunda "bir" oluyoruz? neden hep değiliz de ara ara tek bir türkiye oluyoruz? bu bize yakışır mı? bu insanlığa yakışır mı? şu istikrarsızlığı artık bir istikrar ile kırsak olmaz mı?

o ölen insanlar için ne desek, ne dua etsek boşuna.devamı gelecek olan ölümler için ne kadar dua edebilirsin ki? Hepimiz üzülüyoruz.hepimiz korkuyoruz.korkmamız da lazım.orada yakınlarını kaybetmiş insanlara Allahtan sabır, yaralılara şifa ve depremzedelere de umut ve metanet diliyorum.keşke birşey yapabilsek.şükür ki bizim eksikliğimizi aratmayan o kadar iyi kalpli insanlar hala hayatta.

herşeyin yeri ve zamanı var.gidenin de bir zamanı var, gelenin de ama şunu unutma.senin de bunlarda parmağın var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dil Pabuç Gibi!