Pages

29 Ocak 2010 Cuma

Renklerin İçinden


şu anda 29 ocak 2010 tarihine resmi olarak girmekle beraber,yarıyıl tatilim bu akşam yapacağım ucak yolculuğu ile başlayacak.tabii ki devamsızlııı kullanmayalım die sabah saat 7.15te kalkıp her zaman olduu gibi saat 8:15'teki dersimize paşa paşa gideceğiz ama sonrası çok güzel olacak bea!

tabii bu tatil benim için başka bir anlam taşıyor.bu ocak ayı benim için gerçekten zorlu geçti.sınavların yoğunluğu,Ali Amca'yı kaybetmemiz ve Ömer'in durumu,Burcu'nun annesi,sevgilimizden ayrı kalmamız,yurttan eve çıkma planlarımız ve onların 3.nün başkaları ile eve çıkması sonucu tökezlememiz,yurttaki sıkıntılar ve bana attıkları iftira sonucu benim disiplin kuruluna gitmem...2010 hiç iyi başladı diyemeyeceğim ama iyi olan şeylerden en iyisi komiteden 80 almam.

geçici bir süreliğine de olsa artık kafama reset atmam lazım.çok fazla moralim bozuldu,çok sıkıntılar atlattım bu ay.dışarıya pek göstermedim ama işte içimde kaldı ve yaktı.elazığdan ayrılmam bi 15 günlüğüne iyi olacak.istanbul'da bayaa bi kafamı dağıtacam gibi gelio.neyse artık bavulları topladık,olmayan renklerin içinden çıkmayı bekliyorum...

20 Ocak 2010 Çarşamba

Paralel...


elime bundan 1 ay önce Anneke Van Giesbergen & Danny Cavanagh'ın birlikte çıktığı küçük çaplı turnenin live performans albümü olan In Parallel düştü.daha ilk şarkıyı görünce dedim ki çok patlak çıkacak bu ama benim çok ama çok sevdiğim bir Massive Attack parçası olan Teardrop,eldeki unplugged enstrumanlara rağmen çok hoş çalınmış.ondan sonra gelen You Learn About It şu aralar hiç kulağımdan düşmüyor.bir anneke,bir danny söylüor ama bazen iki anneke söylediği de oluor...mızıkçı!

Türkiye'ye de geleceklerdi galiba ama fos çıkmış die duydum.doğru mu yanlş mı bilmiorm ama gelmişlerse çok üzülürüm çünkü gerçekten kaçırılmaması gereken bir hadise.bir tarafta kadife sesli anneke,diğer yanda müzikal bir üstad... hele Are You There'e girerken içim bi kıpraşıyor ki sormayın gitsin...

Çok iyi bir live albüm,bana chris cornell'in sweden live'ını anımsattı.kesinlikle dinleyin,tavsiyemdir...

18 Ocak 2010 Pazartesi

Rahman Ailesinin Başsağlığı


16 ocak 2010 tarihinde hepimizi derinden üzen bir olay yaşandı.çok sevdiğimiz bir arkadaşımız olan ve benim de kardeşim gibi sevdiğim çok yakın arkadaşım Ömer Rahman'ın babası Ali Rahman'ı öğlen saatlerinde kaybettik.Kendisi Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Cerrahisi ABD Profesörüydü.Çok sevdiğimiz Ali hocamız kendisini 6 kattan aşağıya bırakarak hayatına son verdi.Kendi mi atladı,düştü mü yoksa başka biri tarafından mı yapıldı bilinmiyor ama bilinen tek birşey vardı ki Ali amca böyle birşey dahi düşünecek bir insan değildi.

Ali Hocamıza Allah'tan rahmet,Ömer'e,kardeşi Fatih'e,dünya tatlısı Süheyla Teyzeye,yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.Her zaman onların yanında olacağız...

1 Ocak 2010 Cuma

Tırnağını Bile Doğru Düzgün Kesemeyen Adamın Maceraları-5 (Bir Sevgiliye Atıf)

Oydu... sadece onu istiyordu... uzun zaman sonra mutlu olmuştu.sahte gülücüklerin dışında,plastik hayatın akışında bir yenilik idi.o gülüyordu... adamımız hayallerinin ötesine ulaşmıştı.kendi bile inanamamıştı.gerçekle hayali ayıramıyordu artık.uzun zaman geçmişti.kendisini kaybetmişti.bazı kişilere duyduğu sadece özlemdi.yanlışı bulmuştu ama uykudan uzun zaman önce uyandı.artık tedavi olmuştu.yeni bir yıl,yeni bir sayfa...kendi kendine mırıldandı:

"onun kollarında, onun dudaklarında, onun yanında... herşey ne güzeldir onla! bana değer veriyor.beni seviyor.peki ben? eski istekler? geçmişe takılıp,sürüklenen birçok insan gördüm.hatta bunu en iyi anlayabilecek insanlardan biri şüphesiz benim.neler görmedim ki? neler yaşamadım ki? ama gülmek lazım,elinden geliyorsa güldürmek lazım çünkü bugünü bugün yaşamak varken... peki ben seviyor muyum? çok hemde çok çok! dünyalar kadar:D artık bitanem olduğunu biliyor... başka istemiyorum.yeni yıla onun dudaklarında, onun yanında girmek...sadece ona dokunmak... pürüzsüz tenine... tanrım bu gerçek mi? bu sefer farklıydı... sadece onun ve benim anlayabileceğim birşey.hayallerimin ötesinde oturmuş onu izliyorum, zaman geçiyor mu bilmiyorum ama gerçek olmadığını biliyorum.gerçek olamayacak kadar iyisin ve gerçek olamayacak kadar mutluyum... hayatımdaki en tatlı yabancısın ve evet en sevdiğim yabancısın"


'Eğer onsuzken hep yolunu kaybetmiş hissediyorsan, onun ismi geçtiğinde heyecanlanıyorsan, uyurken hep onu düşünüyorsan, onu gördüğünde elin ayağın birbirine dolanıyorsa, onun yanında saçma şeyler sana hep mantıklı geliyorsa ve en önemlisi hayallerinin ötesini görebiliyorsan sen aşıksın demektir.'